Bildiğiniz gibi geçen sene Aralık ayında Çin’de patlak veren, ülkemizde de Mart ayında ilk vakanın ortaya çıktığı COVID-19 salgını sonrasında hayatımızda köklü değişiklikler yapmak durumunda kaldık. Bunlardan en önemlisi yüz yüze eğitime ara verilmesi ve çocuklarımızın uzaktan öğretim yolu ile eğitim ve öğretim hayatlarına devam etmeleri. Ancak, burada maalesef bizler uzaktan öğretim kavramını da canlı derslere indirgeyerek ne kadar çok canlı ders yapılırsa o kadar verimli bir öğretim olacağı sonucuna erişmiş gibi görünüyoruz. Bununla birlikte, çocukların ekranda kalma süreleri konusunda bilimsel araştırmalar neler söylüyor.
Bu yazıda sizlere bazı araştırmalara dayanarak bebekler, çocuklar ve genç yetişkinlerdeki azami ekranda kalma sürelerine değineceğim. Son zamanlarda yaşanan yoğun canlı ders etkinliklerinin bilimsel olarak bir dayanağının olup olmadığı konusunu biraz irdeleyeceğim.
Çocuklar İçin Kaç Saat Yeterli Bir Süre?
Bilirsiniz biz yetişkinler olarak artık akıllı telefonlara o kadar alıştık ki olmadıkları zaman bir yanımızı eksik hissetmeye başladık. Ama kaçırdığımız bir nokta var ki o da şu, çocuklarımız bizim yaptığımız her şeyi model alıyorlar ve biz de doğal olarak şu soruyu soruyoruz kendimize: Çocuklar için ekran karşısında kaç saat yeterli bir süre? Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini ifade etse de Amerikan Sağlık Birliği Dergisi’nde (JAMA) yayınlanan bazı çalışmalar 3-5 yaş arası çocuklar ebeveyn kontrolü olmadan tavsiye edilen ekran süresinden daha fazla ekrana maruz kalırlarsa beyin gelişimlerinde önemli etkilerin olduğunu dile getirmiştir.
Amerika’da bulunan Sağlık Kontrolü ve Önleme Merkezi (CDC) yaşları 8 ila 10 olan çocukların ekran karşısında günde ortalama 6 saat, 11 ila 15 olan çocukların ortalama 9 saat, 15 ila 18 yaş aralığındaki gençlerin 7 buçuk saat vakit geçirdiklerini belirtmiştir.
Bebeklerin Ekranda Kalma Süreleri
Çocuk doktoru Dr. Ammera Naumana‘nın oldukça katı bir kuralı var: 2 yaşından altındaki çocuklar için ekran yok. Dr. Nauman beynin sinir bağlantılarının ilk 5 yılda çok hızlı bir şekilde geliştiğini ve iki yaşının altındaki bebeklerde dil gelişiminin ve iletişim becerilerinin sosyal etkileşimle daha iyi geliştiğini ifade etmiştir.
Dr. Nauman ayrıca televizyonun izlenilmese bile arka planda olmasını bile tavsiye etmiyor. Televizyonun bebekler ve yeni yürüyen çocukların oynama etkileşime girme yeteneklerini azalttığını, daha büyük çocukların da dikkatlerini dağıttığını söylemektedir. Nauman’a göre çocukların bir noktaya odaklanması gerekmektedir. Ancak, televizyon gibi çok fazla görsel, hareketli, renkli eylemlerin yer aldığı bir dünyanın çocukları okudukları kitaptan, çizdikleri resimlerden alıkoyduğunu söylemektedir. Bu nedenle televizyonların kapalı tutulması ve hatta odada dahi tutulmaması çocuklar için önemli bir nokta.
Okul Çağındaki Çocukların ve Genç Yetişkinlerin Ekranda Kalma Süreleri
Çocuk doktorları okul çağındaki çocuklar için ebeveynlerin çocuklarla birlikte televizyon ya da video seyretmelerini ve onlara rehberlik etmeleri gerektiğin ifade ediyor. Dr. Nauman ise özellikle genç yetişkinleri (14-18 yaş) 1 saatlik bir ekran kalmanın sonrasında 15 dakikalık bir egzersiz yapmaları ve ödevleri hariç toplamda günde 2 saatten fazla da ekran karşısında kalmamaları konusunda uyarıyor. Yani bu şu demek, genç yetişkinlerin teknoloji aracılığıyla yapacakları canlı olmayan dersleri ya da ödevleri varsa bunun haricinde aktif bir şekilde ekran karşısında kalma süreleri 2 saatten fazla olmamalıdır.
Bu konuda özellikle bizim uzaktan öğretimde yaptığımız bir yanlış var ki, o da öğrencilerimize günde 6, 7 saat canlı ders tanımlanmasıdır. Bu durumun acilen önüne geçilip çocukların ve gençlerin vücut sağlıkları ve beyin gelişimleri açısından sorun yaşamamaları için canlı dersleri tavsiye edilen sürelerde tutarak, öğretimin harici etkinliklerle desteklenmesi gerekmektedir.
Bilimsel kanıtlar teknoloji kullanımının uyku düzenini de olumsuz bir şekilde etkilediğini göstermektedir. Dr. Nauman ekrandan gelen mavi ışığın uyuma yetilerini olumsuz etkilediğinin ve uykuyu engellediğinin altını çizmektedir. Ayrıca, Nauman ekranların çok hareketli ve dikkat çekici olması, ekranların bir kitap okuma aktivitesinin ya da buna benzer etkinliklerin aksine beyni sürekli uyanık tuttuğunu ve bunun da uyku düzenini bozduğunun da altını çiziyor.
Özetle Yaşlara Göre Ekranda Kalma Süreleri
2 yaş altı bebekler | SIFIR Ekran (TV, Akıllı telefon, Bilgisayar, Tablet vb.) |
2-5 yaşındaki çocuklar | Günde EN FAZLA 1 saat |
5-17 yaşındaki çocuklar | Ödevler hariç günde EN FAZLA 2 saat |
EBA Canlı Dersler
Bu konuda daha önce de ifade etmiştim, uzaktan eğitimi yüz yüze eğitim gibi planlamanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Yani yüz yüze eğitimde haftada 40 saat derse giren bir çocuk uzaktan öğretimde en fazla 20 saat (ders saati) canlı ders yapmalıdır. Bu da günde 4 ders saati yani 2 saat eder. Bunun yanı sıra Edmodo, Google Classroom, Classdojo, EBA gibi platformlardan öğrencilerle asenkron eğitimler yapabilirsiniz. Etkinlikler paylaşabilir, tartışmalar oluşturabilir, öğrencilerinizle soru cevap etkinlikleri yapabilirsiniz. Unutmayın, korona virüsten kaçalım derken göz sağlığı, bel sağlığı, boyun düzleşmesi, iletişim problemleri, sosyalleşme sorunları gibi sorunlarla karşılaşmak üzereyiz. Buna bilinçli bir şekilde yaklaşarak hep beraber dur diyebiliriz.
Son Söz
Ülke olarak kendimize bir not bırakmak istiyorum. Lütfen, artık nicelikten uzak niteliğe yakın eylemlerde bulunalım. Vesselam!
Çocukların ekran karşısında kalmaları ile ilgili görüş ve düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.
Referans: https://newsroom.osfhealthcare.org/screen-time-for-kids-how-much-is-too-much/
EBA Canlı Ders Nasıl Yapılır?
EBA canlı ders nasıl yapılır? EBA canlı derse öğrenciler nasıl katılır? EBA canlı ders kullanım videosu
Herkeste bir panik havası ve ne yapması noktasında bir kararsızlık bizimde dengemizi alt üst etti.Bir ikinci sınıf öğretmeni olarak 6 saatlik bir dersin sonucunda öğrencilerimi gözlemliyorum ve yukarıdaki yazınızdaki doğru tespitleri görüyorum..Son saatler her ne kadar biraz daha etkinlikle derslerimiz olsa da öğrencilerimin göz bebeklerindeki yorgunluk zihinsel olarakta komutları takip etmeleri zorlaşıyor.Bakanlığımızın Eğitim için yapmış olduğu bu uygulamayı iyi değerlendirmesi ve öncelikle okul olmadan da öğrencinin uygun şartlar ile Eğitim ve öğretimin alabileceğine önce kendisini sonra da velileri ikna etmesi gerektiğini düşünüyorum ve bu işi bize bırakıp izlemelerini saha da olan bizler ise sürekli sizin gibi geri dönütleri toplayıp birbirimize rehberlik etmeliyiz.Her şey sağlıklı ve eğitim seviyesi iyi durumda olan bir nesil yetiştirmek.Burada sadece iyi niyetin yetmediğini her bireyin sorumluluk alarak bir an önce iyi bir işbirliği ağı kurarak çocuklarımız için en iyisini yapmaya çalışmalı..Ayrıca böyle bir yazıyı yazdığınız için teşekkür ediyorum sayın hocam.
Hocam ne güzel dile getirmişiniz. Evet iyi niyet yeterli değil ve bazı çalışmaların bilimsel dayanağı maalesef yok.
Çocukların bu bir yıllık egitimini bir seneye bir şekilde mutlaka tamamlarız.Zaten cok yoğun bir müfredatımız var onu seyreltmek bile pandemiden sonra bu açığı kapatmaya yeter.Ama sizin de dediginiz gibi kalıcı hasarlar oluşacak hem çocuklarımızda hem de biz egitimcilerde.Ben de yıllardır her veli toplantisinda çocuğun günlük ekran süresini özellikle belirtirim bunu aşmamaları gerektiğini söylerim.Çok eskiden okuduğum bir araştırmada şöyle diyordu2 saat tv bilgisayar gibi ekran karşısında kalırsanız beynimizde oluşan hasari onarmak icin 1 hafta beyin egzersizi yapmamız gerekiyormuş.Umarım bu uygulamadan bir an önce vazgeçilir.
Çocukların eğitimini buradan da veririz mesele ne öğrettiğimiz. Müfredatın kısalması elzem burada.
Merhaba Sayid hocam. Bu konuyla ilgili, twitter’daki hesabınızda da yazdığım gibi, haftalık 40 saatlik bir program, akıl, bilim, pedagoji dışı olduğu kadar fizyolojik olarak da kabul edilebilir değil. Online eğitim, yüz yüze eğitim gibi planlanamayacağı gibi, içerik olarak da yükü çok azaltılmalı. Ayrıca, ed tech konusunda alt yapısı yeterli olmayan eğitimci arkadaşların, in-class materyallerin online materyale nasıl çevrileceğine dair dağınık bir bilgi söz konusu olduğu için, online derslerin yetkin ve etkin bir şekilde işlenip işlenmediğine dair de soru işaretleri hızla artmakta.
Bilgilerin basit bir şekilde, en sade yolla iletilmesinin hem öğrenici hem de öğretici açısından en doğru yol olduğunu düşünüyorum.
Saygılarımla…
Teşekkürler hocam. Öz her zaman iyidir hocam. Saygılar.